Modifikasyon tekniği, Kekemeliği Yönetme Yaklaşımı ya da diğer adıyla Van Riper Metodu, kaçınma yapmadan ve kekemeliği ifşa ederek konuşmayı içeren bir kekemelik müdahale yöntemidir. Modifikasyon tekniğinin içinde tanımlama, duyarsızlaştırma, modifikasyon ve stabilizasyon olarak dört temel aşama mevcuttur. Bu aşamalardan tanımlama aşamasında kişinin kekemeliği tanımlanır, kişi hayatı boyunca kaçınmaya çalıştığı kendi konuşmasıyla yüzleşmeye ve onu tanımaya başlar. Ardından gelen duyarsızlaştırma aşamasında farklı konuşma durumlarında kaçınmadan ve pseudo kekemelik ya da gönüllü kekemelik olarak da adlandırılan istemli takılmaları kullanarak konuşma çalışmaları yapılır. Bu aşamanın amacı bireyin konuşma korkularıyla yüzleşmesi ve kekemeliği olan bir birey olarak toplumda var olma durumunu kabullenebilmesidir. Bu aşamada terapist danışanla birlikte onun için kolay olan durumlardan zor olanlara doğru bir hiyerarşi oluşturur ve sırasıyla bunları tercihen gerçek yaşam durumlarında uygular. Bu aşama terapistin danışanına birebir eşlik edebilmesine bağlı olarak etkinliği artabilen bir aşamadır. Terapist burada bilişsel davranıştı terapi araçlarını da kullanarak kişinin varsa konuşmaya yönelik anksiyetesini azaltmaya çalışır. Daha sonra modifikasyon aşamasına geçilir. Bu aşamada yapılan şey bazı tekniklerden faydalanılarak bireyin konuşması üzerindeki kontrolü arttırmasına yardımcı olmaktır. Bu teknikler yalnızca takılma anlarında kullanılır ve bireyin kendi kekemeliğini yönetmesine yardımcı olur. Bu tekniklerin duyarsızlaştırma olmaksızın kullanılmaya çalışılması konuşmanın yönetimini kolaylaştırmayacaktır. Bireyden bu teknikleri kullanması istenirken aynı zamanda bunları takılmaktan kaçınmak maksadıyla kullanmaması istenir.
Modifikasyon aşamasının teknikleri bir sıralama dahilinde uygulanır. Bu sıralama tipik olarak iptal, çıkma ve hazırlık seti şeklinde ilerler. Birey bu teknikleri istemli takılmaları kullanmaya devam ederek ve kaçınmadan uyguladıkça ve konuşmasına sırasıyla yerleştirdikçe takılma anları üzerindeki kontrolü artmaya başlar. Bir süre sonra takılmaların süresi ve takılmalara eşlik eden fiziksel efor azalmaya başlar. Bu oldukça sonraki tekniğe geçilir ve bireyden bir sonraki tekniği konuşmasına genellemesi istenir. En sonunda danışanın kendi klinisyeni olması hedefi üzerine çalışılır ve görüşme sıklığı seyrekleştirilmeye başlanır. Bu aşamada da danışan kendi kaygı tetikleyicilerini bularak ve tekniklerini kullanmaya devam ederek yoluna çıkan potansiyel tehditlerle yüzleşip onları elimine eder ve bunları terapistin yönlendirmesi olmadan yapar. Kekemeliği Yönetme Yaklaşımı ya da diğer adıyla Modifikasyon Yöntemi hiçbir zaman akıcılığı temek hedef olarak alan ve akıcılıkta görülen artışı terapi başarısı için baz alan bir yöntem değildir. Bireyin konuşma eforunun azalması, takılma anlarında kaçınmaması, konuşmaya yönelik olumsuz duygu ve düşünceler beslememesi terapinin temel hedeflerindendir. Terapist terapi süreci boyunca süreci bu kriterlere göre değerlendirirken danışandan da akıcılık odaklı düşünmeyi bırakmasını ve bu bileşenlere odaklanmasını ister. Modifikasyon yöntemi kısa vadeli bir çözüm, kekemeliği yok edecek bir araç ya da yalnızca terapistin yaptığı uygulamaya bağlı bir yöntem değildir. Aksine uzun süren, takılmaların yetişkinlik döneminde her zaman devam edeceği bilgisine dayanan ve danışanın bir terapi partneri olarak alındığı bir yolculuktur. Yetişkin kekemeliği olan bireylerin Modifikasyon Yöntemiyle birlikte öz yardım gruplarına da dahil olmaları şiddetle önerilmektedir.