‘Kuşlar Uçar, Balıklar yüzer, Çocuklar oyun oynar.’ Garry Landrenth
Oyunu çocukların kelimeleri gibi düşünebiliriz. Çocuklar gerçek hayatta ifade etmekte güçlük çektikleri düşünce duygu ve davranışları oyun esnasında yeniden yaşantılayarak problemlerini kendi başlarına çözme olanağı bulur. Gerçek hayattaki problemlerini çocuğun oyununda gözlemlemek mümkündür. Oyun, çocuğun iç dünyasının yansıması olarakta düşünülebilir. Oyun, çocuğun algıladığı dış dünya ve çocuğun iç dünyasının bir bileşimi gibidir. Bu nedenle çocuklar için çok önemlidir çocukların kendilerini ve dış dünyayı keşfetme sürecini kolaylaştırır.
Oyun Terapisi, oyun ve oyuncaklar kullanılarak çocuklar ile iletişim kurmaya, sorunları çözmelerine ve olumsuz davranışlarını değiştirme sürecinde terapistinde çocuğa eşlik ettiği bir terapi yöntemidir.
Oyun terapisinin evde oynanan oyundan farkı terapist ve çocuk arasında kurulan bağ ve terapistin çocuğu herhangi bir değerlendirmeye tabii tutmadan güvenli sınırlar çizerek koşulsuz kabul süreci içinde çocuğun duygusal problemlerini ifadesini kolaylaştırma ve bu problemlerin çözümü için uygun ortam yaratmasıdır. Böylelikle çocuk birey olarak sorunlarını çözümü konusunda kolaylıkla harekete geçebilir.
Oyun terapisinin etkili olduğu psikolojik problemlerden bazıları şöyledir;
Özgüven sorunları, Kaygılar, kızgınlık, endişe, korkular ve üzüntü, ayrılma korkusu, Uyku, yeme, tuvalet sorunları, davranışsal gerileme, Travmatik bir olayın ardından yaşanan sorunlar (Travma Sonrası StresBozukluğu), Dikkat eksikliği ve DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), Çocuklarda görülen saldırganlık (kendine veya başkasına zarar verme)ve öfke kontrol sorunları, Dürtüsellik / Impulsivite, Konuşma bozuklukları, Sosyal gelişim sorunları(utangaçlık ve içe kapanıklık), Fiziksel nedeni olmayan psikolojik ağrılar (baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı vb.), ailede yaşanan değişikler boşanma sonrasında yaşanılan sorunlar vb…