Beşiktaş,İstanbul,Türkiye

İletişime Geçin

Bizi Arayın: (0212) 356 77 11

Randevu Al

Konuşma Bozukluğu Terapisinde Prompt Tekniği

Konuşma Bozukluğu Terapisinde Prompt Tekniği

Konuşma Bozukluğu Terapisinde Prompt Tekniği

Prompt Tekniği konuşma terapisinde konuşma terapisinde geleneksel yöntemlerden istenilen faydanın alınmaması nedeniyle 1970’lerin sonunda Deborah Hayden tarafından geliştirilmiştir. Bu eğitim yalnızca uzman konuşma terapistlerine Amerika’da bulunan Prompt Enstitü’sü tarafından verilmektedir.

Bu teknik gecikmiş konuşma, otizme bağlı konuşma bozukluğu, artikülasyon bozukluğu, apraksi gibi bir çok konuşma bozukluğunda etkili olarak kullanılmaktadır. Ayrıca beyin hasarından sonra görülen afazi, motor konuşma bozuklukları, serebral palsi hastalıklarının tedavisinde de bu teknikten yararlanılmaktadır. Hiç konuşmayan çocukların tedavisinde de Prompt Tekniğiyle etkili sonuçlar alınmaktadır.

Bu tekniğe göre çocuk bir bütün olarak ele alınır ve gelişimsel alanlardan herhangi birinde sorun varsa bu sorunun bütün sistemi etkileyeceği savunulur. Konuşmadaki bozulmanın sosyal, bilişsel, davranışsal, fiziksel ve motor çok çeşitli nedenleri olabilir, bu nedenle terapist, değerlendirme esnasında tüm bu alanları inceler ve çocuğun hangi alanlarda eksikliği olduğunu saptayarak, buna uygun kapsamlı bir terapi programı hazırlar. Bu teknikte temel hedef; bireyin konuşma ve iletişimde maksimum ilerlemeyi kaydetmesidir.

Konuşma seslerinin her birinin üretiminde dil, diş ve dudaklar farklı pozisyonlarda kullanılır. Örneğin “f” sesi üst dişin alt dudağa değmesiyle, “t” sesi ise dilin üst diş ardına değmesiyle üretilir. Sesleri (harf) yanlış üreten çocuklar çoğu zaman dillerini nereye koyacaklarını, dudaklarını hangi şekle getireceklerini ya da çene açılarını nasıl ayarlamaları gerektiği bilmezler. Prompt uygulayıcısı dokunsal uyaran desteğiyle (elle konuşma organlarına dokunarak) çocuğun üretemediği ses için gerekli olan dil, diş, dudak ve çene pozisyonuna erişmesini sağlar ve böylece çocuk sözel uyaranın da desteğiyle doğru sesi üretebilir. Prompt tekniğinde her sesin doğru üretimi için birden fazla yöntem bulunmaktadır, bunun nedeni ise her çocukta ihtiyacına uygun farklı bir yöntemin işe yarayacak olmasıdır. Böylece terapist üretmek istediği ses için bir yöntemden sonuç alamadığında, diğer yöntemi uygulayarak olumlu sonuçlar alabilmektedir. Örneğin “a” sesi için baş parmakla alt çene aşağı doğru çekilirken, “s” sesi için ağız iki tarafa doğru hafifçe gerdirilir. Hece üretimi istendiğinde ise her bir ses için arka arkaya koordineli dokunsal uyaran verilir. Örneğin “bi” hecesi için önce “b” sesi için iki parmakla dudaklar kapalı tutulur ve ardından “i” sesi için üst dudak hafif bir şekilde iki yana doğru gerdirilerek “i” sesi alınır.

Seslerin doğru üretiminde dudak, diş ve dil hareketlerinin yanı sıra çenenin açıklık oranı da çok önemlidir. Dil hareketini yaparken çenenin konumundan etkilenmektedir. Prompt Terapisti seslerin üretimi için görsel uyaran verirken, bir yandan da yine el yardımıyla çenenin doğru pozisyonda olup olmadığını kontrol eder ve olmadığı durumda çeneyi maniple ederek doğru konuma gelmesini sağlar.

Örneğin “p” ve “i” seslerinde çene doğal konumundadır ve açık pozisyonda olmasına gerek yoktur, “g” ve “k” seslerinde ise çene tamamen açık durumdadır ve eğer çocuk çenesini kapalı tutuyorsa bu sesleri doğru şekilde üretmesi mümkün değildir.

Prompt tekniğini diğer tekniklerden üstün kılan temel nokta; bu tekniğin yalnızca ses üretiminde değil, sözcük ve cümle üretiminde de etkili olarak kullanılabiliyor olmasıdır. Örneğin “anne buraya gel” cümlesinde terapist çocuğun durumuna göre tüm harfler için görsel uyaran kullanabilir, ya da gerekli gördüğü harflerin (spesifik bir harf, ünsüzler vs.) üretimini görsel uyaranla destekleyebilir. Çoğu durumda çocuğun bir sesi tek başına doğru üretmesi kolaydır. Ancak sesi tek başına doğru üreten çocuk, sözcük ve cümle içinde yanlış şekilde üretebilir. Örneğin “k” sesini tek başına üretebilen bir çocuk “kapı” sözcüğü yerine “tapı” diyerek sözcük içinde “k” sesini “t” olarak üretebilir ya da “g” sesini doğru üretebilirken “gel” yerine “del” sözcüğü kullanabilir. Apraksi ve fonolojik bozukluk gibi çocuğun tutarsız hatalar sergilediği konuşma bozukluklarında bu teknik sayesinde ciddi gelişmeler sağlanmaktadır.

Çağdaş Karsan

Çağdaş Karsan

Kurucu, Dr. Dil ve Konuşma Terapisti

Psikoloji lisansımı tamamladıktan sonra dil ve konuşma terapisi alanında yüksek lisans ve doktora derecelerimi tamamladım. Retorya’yı kurduğum 2015 yılından beri aktif olarak çocuk ve yetişkinlerde görülen kekemelik, sesletim bozuklukları, dil gecikmesi gibi her türlü dil ve konuşma bozukluklarına yönelik terapi hizmetleri vermekteyim. Aynı zamanda Bir...

Daha Fazla

Danışmanlık için Hemen Ara!

Ekibimize ulaşmak için:

(0212) 356 77 11

İletişim Adresleri

Bizi Haritada Bul

Gayrettepe, Bahar Sk. No:2 Kat:3 D:5, 34349 Beşiktaş/İstanbul

Bizi Arayın: (0212) 356 77 11