Down sendromu hastalık değil genetik bir farklılıktır. Günümüzde ortalama her 800 bebekten birine down sendromu tanısı konmaktadır ve bu bebekler gelişimsel bir takım farklılıklar göstermektedir. İstisnalar olmakla birlikte bu çocuklar gelişimsel birçok alanda (sosyal, motor, bilişsel ) yaşıtlarının gerisinde kalmaktadır. Down sendromunun tamamen ortadan kalkmasını sağlayacak tıbbi bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır; çocukların yaşam kalitesini arttırmanın tek yolu düzenli ve erken dönemde başlanılan terapilerdir. Her çocuk özeldir ve farklı yetenek, beceri ve bilişsel düzeye sahiptir. Önemli olan çocuğun kapasitesini maksimumda kullanıp en iyi gelişimi sağlayacak şekilde terapi ve eğitim programlarının oluşturulmasıdır.
Görülen dil ve konuşma problemleri nelerdir?
Gecikmiş dil ve konuşma, down sendromunun en belirgin özelliklerinden birisidir. Bu çocukların sosyal yönleri, jest ve mimik kullanımları daha hızlı gelişirken dil ve konuşma becerileri yavaş gelişebilir. Dil, çocukların zihinsel ve sosyal gelişimi açısından hayati önem taşıdığı için gelişim sürecinde dil ve konuşma terapisinin yeri çok önemlidir.
Down sendromlu çocuklarda genellikle artikülasyon bozuklukları (konuşma seslerinin yanlış üretimi) ve fonolojik problemler görülür. Bu sorunlarının nedenleri arasında anatomik ve fizyolojik farklılıklar (kas tonusundaki zayıflık, yüksek damak, solunum güçlüğü vb.), zamanlama ve koordinasyon problemleri, kulak enfeksiyonuna bağlı işitme kaybı ve kısa süreli bellek güçlükleri sayılabilir.
Çocuk, fonolojik bozukluğa bağlı olarak konuşma seslerini atabilir, yerlerini değiştirebilir, benzeşim işlemi yapabilir ve işitsel ayırt etmede sorun yaşayabilir. Örneğin “tabak” ile “kabak”, “pencere” ile “tencere”, “gel” ve “kel” sözcüklerini işitsel olarak karıştırabilir. Ya da “top” sözcüğü yerine “pop”, “araba” sözcüğü yerine “ayaba”, “kuzu” sözcüğü yerine “tuzu” sözcüğünü kullanabilir.
Ayrıca, down sendromlu çocuklar uzun ve kompleks cümleler kurmada, sözcük üretiminde, ekleri kullanmada sorun yaşayabilirler. Genellikle kurdukları cümlelerin uzunluğu yaşıtlarına kıyasla kısa olur; soru cümlesi ve olumsuz cümle kurmada zorlanabilirler. Ekleri yanlış ya da eksik şekilde kullanabilirler. Örneğin, fiil zamanlarını birbiriyle karıştırabilir ya da iyelik ekini atabilirler. Söz dizimi açısından kısa ve basit yapılar kullanabilirler.İfade edici sözcük dağarcığı yavaş gelişir ve sözcük kullanımı açısından yaşıtlarının gerisinde kalırlar.
Down sendromlu çocukların tedavisinde ailenin önemi
Çocuklara down sendromu tanısı doğumda konulur. Bu açıdan down sendromu tanısı diğer gelişim bozukluğu türlerine göre ailelere daha erken önlem alma imkanı sunar. Bu sayede aileler çocuklarındaki dil ve konuşma bozukluğuna karşı hazırlıklı olup erken önlem alabilirler. Down sendromlu çocukların tedavisinin en önemli parçalarından biri olan dil ve konuşma terapisi, çocuğun bilişsel ve sosyal gelişiminin de desteklenmesine katkı sağlar. Down sendromlu çocuklar erken yaşlardan itibaren iletişim kurmaya başlarlar. Sadece konuşma becerileri geç gelişir. Bu süreçte geç kalmadan dil ve konuşma terapisi almak dil ve konuşma gelişimine yardımcı olur.
Ayrıca görsel yollar, dokunsal ipuçları, dil geliştirmeye yönelik bilgisayar programları aracılığıyla daha iyi öğrenirler. Ebeveynler çocuğun dil gelişimini desteklemek için 1 yaşından itibaren nesneleri söylerken jest, mimik ve görsel ipuçlarıyla destekleyebilirler. Jestleri ve işaretleri kullanmayı iyi öğrenen çocuklar kelimeleri de kolay kullanır hale gelir. Unutmayın down sendromlu çocukların insanlarla iletişim kurma istekleri çok güçlüdür.
Down sendromlu çocuklarda konuşma terapisi
Her down sendromlu çocuğun mutlaka uzman dil ve konuşma terapistinin desteğini alması gerekir. Dil ve konuşma terapisi uzmanları; artikülasyon (sesletim), fonoloji (ses bilimi) bakımından konuşma ve dil gelişiminin desteklenmesini, anlaşılırlığın artmasını, oral-motor sorunların tedavisini, iletişim becerilerinin geliştirilmesini sağlarlar.
Down sendromlu çocukların dil ve konuşma terapisinde amaç erken müdahale ile konuşmayı öğrenmeyi çabuklaştırmak ve çocuğun geri kalmasının önüne geçmektir.
Bu süreçte, en etkili sonucu alabilmek için dil ve konuşma terapistleri, doktorlar, özel eğitim uzmanları, sınıf öğretmenleri ve ebeveynlerin ekip halinde birlikte çalışması gerekir.