Ağız ve aksan nedir?
Ağız, en yalın haliyle ortak dilin coğrafi bölgelere göre farklılık göstermesidir. Karadeniz ağzı, Adana ağzı ve Konya ağzı gibi ağızlar buna örnektir. Aksan ise yabancı dil öğrenen kişilerin bu yeni dili konuşurken kendi anadillerinden özellikler aktararak olduğundan farklı konuşmalarıdır.
Her birey farklı bir ağız ve aksan ile konuşur. Herhangi bir ağız ya da aksan bir diğerinden üstün olarak kabul edilmez ancak kişinin sahip olduğu ağız ya da aksan nedeniyle anlaşılmadığı durumlar olabilmektedir. Örneğin Türkçe’yi sonradan öğrenen bir İngiliz vatandaşının konuşması, anadili Türkçe olan bireylerden farklı olacağı gibi İngilizce’yi sonradan öğrenen bir Türk vatandaşının konuşması da Amerikan vatandaşlarından farklı olacaktır. Aynı şekilde, aslen Gaziantepli olan bir bireyin konuşması İstanbul’da yaşayanlardan farklı olabileceği gibi, aslen İzmirli olan bir bireyin konuşması da Konyalılardan farklı olacaktır.
Ağız ya da aksan nedeniyle kişiler ne tür zorluklarla karşılaşırlar?
Her ne kadar hiçbir ağız ve aksan bir diğerinden üstün kabul edilmese de kişinin sahip olduğu ağız ya da aksan çevresiyle iletişim kurarken güçlük çekmesine hatta bazı durumlarda sosyal izolasyon ve yalnızlaşmaya sürüklenmesine sebep olabilir Kişinin sahip olduğu ağız ya da aksan nedeniyle iletişim kurmakta zorlanması, sosyal hayatının yanı sıra iş ve eğitim yaşamını da olumsuz yönde etkileyecektir.
Terapi ile ağız ve aksan değişimi mümkün müdür?
Sahip oldukları ağız ya da aksan nedeniyle güçlük çeken bireyler terapi alarak konuşmalarındaki ağız ve aksan etkilerini azaltabilir ya da tamamen ortadan kaldırabilirler.
Kimler ağız ya da aksan terapisine ihtiyaç duyarlar?
Türkçe’yi sonradan öğrenen yabancı ülke vatandaşları
İngilizce’yi sonradan öğrenen Türk vatandaşları
Konuşmalarındaki ağız etkisini azaltmak isteyen bireyler
Rolü gereği yeni bir ağız ya da aksan edinmesi gereken oyuncular
İş yaşamındaki iletişimini güçlendirmek isteyen çalışanlar
Din görevlileri
Dil ve Konuşma Terapisti nasıl bir yol izler?
Dil ve Konuşma Terapisti, öncelikli olarak danışanın dil ve konuşma davranışları ve konuşmasının prozodik özellikleri kapsamlı olarak değerlendirilir ve sonrasında kişinin ihtiyaçlarına uygun ona özel bir terapi planı oluşturulur.
Ağız ve aksan terapisinin bir kısmı artikülasyon terapisini içine almaktadır. Terapist hedef olarak alınacak ağız ve aksanda yer alan ünlü ve ünsüz sesleri belirler ve bu seslerin üretimi üzerine çalışır. Bu sesler çalışılırken danışanın dilini nereye koyacağı, dudaklarının ve çenesinin pozisyonu öğretilir.
Terapinin ikinci bölümünü ise çalışılan ağız ya da aksana ait prozodik özellikler içerir. Prozodik özellikler ritim, tonlama ve vurgudan oluşur. Terapinin bu bölümünde danışana çalışılan aksana ait bol bol okuma ve dinleme çalışmaları yaptırılır.